GÖSTERGEBİLİM ÇALIŞMALARI 1. HAFTA

    1. hafta çalışması olarak bugün John Berger'ın Görme Biçimleri kitabının 3. bölümüne dayanarak küçük bir örnekleme yazısı paylaşacağım sizlerle.

Öncelikle göstergebilim neyi inceler? bununla başlamak gerekir. Göstergebilim anlam ve anlama üzerine kurulmuş bir bilim alanıdır. dil, resim, afiş, edebiyat, tiyatro, trafik işaretleri, jestler ve mimikler vb. her şey birer göstergedir. John Berger'ın Görme Biçimleri kitabı da farklı görselleri inceleyerek göstergesel olarak açıklar. Berger'a göre düşündüğümüz ve inandığımız şeyler görme biçimimizi etkiler. Örneğin en basit olarak aklımızda bir kivi fotoğrafı canlandıralım canlandırdığımız nesne  küçüklüğümüzden beri bize '' KİVİ'' olarak tanımlanmış eğer küçüklüğümüzde bize kivi nesnesi gösterilerek buna muz denseydi biz kivi nesnesine hayatımızın geri kalanında muz diyecektik. İşte bu göstergeler doğumumuzdan itibaren çevremizdeki insanlar ve olaylar tarafından bize kotlanır. John Berger'ın da demek istediği şey tam olarak budur. 

   

Güncel bir konu üzerinden incelememe devam etme isterim.

   Yukarıdaki fotoğraf birkaç gün önce İzmir'de yaşanan depremde yıkılan bir binanın enkazına aittir. Fotoğrafa ilk baktığımızda yıkık  bir bina görürüz ve bu bize az önce deprem olduğunu düşündürür. Enkazın çevresinde insanlar görüyoruz bu insanlar bize yardıma gelindiğini ya da yıkılan evlerini izleyen kazazedeleri işaret eder. Sonrasında ise göçüğün altında kurtarılmayı bekleyen insanlar olup olmadığını, kaçan insanların bundan sonraki süreçte ne yapacaklarını, nerede kalacaklarını, ne yiyip ne içeceklerini ve duygu durumlarını düşünmeye başlarız baktığınızda bu fotoğraf bunların hiçbirini bize söylemez ama düşündürür. Buna istinaden yukarıdaki fotoğraf bir göstergedir.